TEKSTİL TUZLARI
Genelde asit ve baz reaksiyonları sonucunda oluşan bileşiklere tuz adı verilmektedir. Tuzlar oldukça geniş kullanım alanına sahiptir.
Tekstil terbiyesinin değişik işlemlerinde ve tekstil boyacılığında selüloz, protein ve sentetik esaslı liflerin değişik boyar madde gruplarıyla boyanmasında önemli oranda tuz tüketilmektedir. Tekstil boyacılığında özellikle pamuklu kumaşların reaktif boyar maddelerle boyanmasında flotteye çok fazla tuz ilave edilmektedir. Reaktif boyar maddelerle çektirme yöntemine göre boyamalarda boyar maddenin substantifliğine, boyama koyuluğuna ve flotte oranına bağlı olarak yaklaşık 10-100 g/l tuz kullanılmaktadır. Diğer boyar madde gruplarından örnek verilecek olursa, direk boyar maddelerle çalışmada rengin açık ve koyuluğuna göre yaklaşık 10-30 g/l, küp boyar maddelerde soğuk ve ılık boyama (IK ve IW tipi boyar madde) yöntemlerine göre 5-25 g/l, kükürt boyar maddelerinde 5-20 g/l, yün ve PA liflerinin boyanmasında kullanılan asit, krom, 1:1 metal kompleks boyar maddelerinde rengin açık-koyu olması durumuna göre yaklaşık 5-10 g/l civarında tuz kullanılmaktadır. Ayrıca PAC liflerinin bazik boyar maddelerle boyanmasında da bazı boyama yöntemlerinde 5-10 g/l tuz kullanımı tavsiye edilmektedir. Çektirme yöntemiyle yapılan boyamalar dışında, emdirme yöntemiyle yapılan bazı boyamalarda ve baskıların yas fiksajında da tuz kullanılmaktadır. Dolayısıyla tuzun tekstil boyacılığında önemli bir işleve sahiptir.
Deniz, göl, yer altı gibi doğal kaynaklardan elde edilen tuzlardan, boyama işlemlerinde yaygın olarak kullanılanlar sodyumsülfat (Na2SO4) ve sodyumklorür (NaCl) tuzlarıdır. Boyamacılıkta kullanılan tuzun cinsi ve kalitesi boyar madde verimini yakından etkilediğinden, kullanılacak miktarın tam olarak saptanabilmesi için yoğunluk/konsantrasyon diyagramları, pH, su sertliği, nem içeriği gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
NaCl ve Na2SO4 tuzları boyamada önemli rol oynamaktadır. Boya banyosuna üçleroğlu ilavesi bazen boya alımını arttırmak, bazen de boya alım hızını ve boyamanın düzgünlüğünü kontrol etmek amacıyla kullanılmaktadır. Kullanılan boyar madde gruplarına göre tuzların etkileri farklı yönde olmaktadır. Zıt yüklü iyonlardan meydana gelen reaksiyonlarda (örneğin, yün boyamacılığı) tuz ilavesi, reaksiyon hızını azaltmaktadır. Aynı yüklü iyonlardan meydana gelen reaksiyonlarda ise (örneğin, selüloz boyamacılığı) reaksiyon hızını arttırmaktadır. Genel bir deyişle, tuz ilavesi eğer boya ile lif arasında elektrostatik itme söz konusu ise (örneğin, selüloz liflerinin direkt, reaktif, kükürt ve küp boyar maddeleriyle boyanması) boya alımını arttırmakta, eğer boyama sırasında elektrostatik çekim söz konusu ise (örneğin, asidik ortamda yün ve naylon liflerinin asit boyar maddeleriyle boyanması ve akrilik liflerin bazik boyar maddelerle boyanması) boya alımını azaltmaktadır. Basit bir ifadeyle, tuzlar lif ile boya arasındaki iyonik etkileşimi (gerek çekim, gerekse itme) değiştirmektedir. Tuz aynı zamanda boyar maddenin aktivitesini etkilemektedir. Gerekli tuz ihtiyacı kullanılan boyar madde cinsine, boyama koyuluğuna ve boyama koşullarına (flotte oranı, sıcaklık vb.) bağlı olarak sodyumsülfat veya sodyumklorür ile karşılanmaktadır. Boyamanın sonucunu kullanılan tuz miktarı ve tuz cinsi yakından etkilemektedir. Optimal tuz miktarları boya üretici firmaların tavsiyelerine göre boya kataloglarındaki tablo veya grafiklerden bulunmaktadır.